Anfora Creative

Marka Hikayeleri ve Marka Yönetimi

Her markanın bir çıkış noktası marka yönetimi gerektirir. Arkasında hikayesi, isminde manası, logosunda renklerinde bir anlamı vardır. Önemli olan bu hikayeyi en doğru şekilde hedef kitleye anlatabilmektir. Hikayeleri ne kadar çok bireylere indirebilirseniz, ne kadar çok duygulara dokunabilirseniz o kadar başarılı olursunuz. Ürün satışın %50’si ise hikayesi de diğer %50’lik kısmını oluşturur.

Ürünün yanında hikayeyi anlatmak da karşındaki kişiyi, tüketiciyi bir o kadar etkiler. Normalde satmakta zorlanacağınız şeylerin arkasını öyle bir doldurur, öyle güzel süslersiniz ki, hikaye zaten kendini satar.

Markaların doğuşu sırasında marka yönetimi?

En güzeli kendi hikayesiyle doğan markalardır. Ancak pazara ve ürüne göre de ürünlerin/ markaların hilesi oluşturulabilir. Bu işin çok keyifli tarafıdır markaların hikayesini yazmak, o dünyaya girip bir masalın içine dalmak. Direkt bilgiyi aktarmaktansa, insanlar ile marka arasında bağ kurulabilmesini sağlamak, gerekli bilgileri bu bağ aracılığıyla aktarabilmek önemlidir. Bu aynı zamanda bizim bir ‘love brand’ yaratmamıza da ilk adım olur.

Bu hikayeleri de görsel olarak logomuza, paketimize, basılı görsellerimize, sembollerimize taşıyabiliriz. Verdiğimiz mesajlar hikayemizden bir parça taşıyabilirler.

Rekabetin ve markalaşmanın arttığı dönemlerde marka yönetimi yapan markanın kendine yer kazanıp büyümesinde ve insanları etkilemesinde oynadığı rolün büyüklüğünü görüyoruz.